Nafaka Artırım Davası Nedir 

Nafaka Artırım Davası Nedir ve Ne Zaman Açılabilir?

Nafaka Artırım Davası 
Boşanma davaları sonucunda mahkeme, eşlerin maddi durumlarını ve varsa çocukların ihtiyaçlarını dikkate alarak nafaka kararı verir. Bu karar, uzun vadeli sonuçlar doğuran bir yargı kararıdır. Boşanma sonrası verilen en yaygın nafaka türleri arasında yoksulluk nafakası ve iştirak nafakası yer alır. Yoksulluk nafakası, boşanan eşlerden biri ekonomik olarak zorluk çekerken hükmedilen nafaka türüdür. Çocuklar için verilen iştirak nafakası ise, velayet sahibi olmayan ebeveynin, çocuğun bakım ve eğitim masraflarına katkı sağlamasını amaçlar.

Ancak ekonomik koşullar ve enflasyon gibi nedenlerle nafaka miktarları zamanla yetersiz hale gelebilir. İşte bu durumda, nafaka artırımı talep edilerek nafaka miktarının güncellenmesi istenebilir. Nafaka artırımı davasıaçılabilmesi için nafaka miktarının, nafaka alan kişinin veya çocuğun ihtiyaçlarını karşılamada yetersiz kalması, nafaka veren tarafın maddi durumunda iyileşme gibi haklı gerekçeler sunulmalıdır.

Nafaka Artırım Davası Açmak İçin Gerekçeler Nelerdir?
Nafaka artırımı talebi, yalnızca keyfi sebeplerle değil, somut gerekçelere dayanarak yapılmalıdır. Ekonomik koşulların değişmesi, enflasyonun yüksek seyretmesi, hayat pahalılığı ve nafaka alan tarafın yeni masraflarının ortaya çıkması, nafaka artırım davası için yeterli sebepler arasında gösterilir. Bunun yanı sıra nafaka ödeyen kişinin gelirinde artış olması da bir gerekçedir. Nafaka alan kişinin yaşam koşullarını iyileştirebilmesi adına bu davayı açma hakkı vardır.
Nafaka miktarının artırılması için öne sürülebilecek diğer sebepler ise çocukların büyümesiyle artan eğitim giderleri, sağlık masrafları, kira ve gıda giderlerindeki artışlar gibi günlük yaşam masraflarının artmasıdır. Tüm bu unsurlar bir araya geldiğinde nafaka artırımı davası açmak kaçınılmaz hale gelebilir.

Nafaka Artırımı Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme
Nafaka artırımı davası açacak olan kişi, ikamet ettiği yerin bağlı bulunduğu Aile Mahkemesi‘nde bu davayı açabilir. Eğer Aile Mahkemesi bulunmuyorsa, Asliye Hukuk Mahkemeleri de bu tür davalarda yetkilidir. Dava, nafaka talebinde bulunan tarafın ikamet ettiği yerde açılabileceği gibi, nafaka ödeyen kişinin ikamet ettiği yerde de açılabilir. Ancak nafaka alacaklısı açısından kendi ikametgahı mahkemesi genellikle tercih edilir.

Nafaka Artırımı Davası İçin Hukuki Dayanak
Nafaka artırımı talebinde bulunmak isteyen kişi, Türk Medeni Kanunu’na dayalı olarak talepte bulunur. Türk Medeni Kanunu’nun 176. maddesi, tarafların ekonomik durumlarındaki değişiklikler ve hakkaniyet gereği nafaka miktarının artırılabileceğini hükme bağlamıştır. Mahkeme, nafaka talebini değerlendirirken mevcut ekonomik şartları, tarafların gelir düzeylerini, giderlerini ve ihtiyaçlarını dikkate alır. Ayrıca, mahkeme tarafından nafaka artırımı yapılırken her yıl Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) doğrultusunda artış yapılması kararlaştırılabilir.
Bu sayede ekonomik dalgalanmalar dikkate alınarak tarafların mağdur olmaması sağlanır. Yargıtay’ın yerleşik içtihatları da bu yönde olup, nafaka artırımı davalarında mahkemeler ÜFE endeksini dikkate alarak karar verir.

Nafaka Artırım Talebinde Bulunurken Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar
Nafaka artırım talebi, davalı ve davacı tarafın sosyal ve ekonomik durumları göz önünde bulundurularak yapılmalıdır. Talepte bulunacak olan tarafın, nafaka miktarının yetersiz olduğunu ispatlayacak belgeleri sunması gerekir. Bu belgeler arasında, çocuğun eğitim ve sağlık giderleri, nafaka alan kişinin kira ve gıda giderlerindeki artışları gösteren faturalar ve mali belgeler yer alabilir.
Ayrıca, nafaka ödeyen kişinin gelirinde artış olup olmadığını gösteren belgeler de mahkemeye sunulmalıdır. Bu belgeler, mahkeme tarafından haklı ve yerinde bir karar verilmesi açısından önem taşır. Dilekçede nafaka artırım gerekçeleri açık ve anlaşılır şekilde belirtilmelidir.

Nafaka Artırım Davalarında Dikkate Alınan Faktörler
Nafaka artırım davalarında, mahkeme nafaka alacaklısının ve nafaka borçlusunun maddi durumlarını değerlendirir. Nafaka talebinde bulunan tarafın ekonomik sıkıntılar yaşaması, çocukların artan eğitim ve bakım masrafları, kira artışları ve nafaka ödeyen tarafın gelirindeki artış gibi unsurlar göz önünde bulundurulur. Mahkeme, hakkaniyete uygun bir karar vermek için tarafların sosyal ve ekonomik durumunu dikkate alır.
 

Nafaka Artırım Davasında Zamanaşımı Var mıdır?
Nafaka artırımı davası, nafaka alındığı sürece açılabilir. Ancak nafaka alacağı için belirli bir zamanaşımı süresi de vardır. Türk Medeni Kanunu’na göre nafaka alacaklarının zamanaşımı süresi 10 yıldır. Bu süre, nafakanın tahsil edilmediği durumlar için geçerlidir. Ancak nafaka artırımı talebinde bulunurken, zamanaşımı süresine dikkat etmek gerekir. Örneğin, bir genç 22 yaşına gelmişse, geçmişe yönelik 10 yıllık nafaka artırım talebinde bulunamaz.

Nafaka Artırım Davalarında Sonuç
Nafaka artırım davaları, özellikle ekonomik değişkenlerin hızla arttığı zamanlarda oldukça yaygındır. Ülkemizde enflasyonun etkisiyle birçok aile, mevcut nafaka miktarlarının ihtiyaçlarını karşılamada yetersiz kaldığını gözlemlemektedir. Nafaka artırımı talep eden taraf, bu konuda haklı gerekçeler sunduğu takdirde mahkeme genellikle bu talepleri kabul eder ve nafaka miktarını artırır.
Eğer nafaka alıyorsanız ve mevcut nafakanın yetersiz olduğunu düşünüyorsanız, bir aile hukuku avukatına başvurarak nafaka artırımı davası açabilirsiniz. Bu davalarda, nafaka miktarının artırılması, çocuğun veya nafaka alacaklısının ekonomik koşullarına göre belirlenir.
 

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top