Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma Suçu ve Hukuki Düzenlemeler
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu nedir ve nasıl oluşur? Bu suç, hem karayollarında hem de deniz, hava ve demiryolu ulaşımında yaşanan çeşitli ihlaller sonucunda ortaya çıkabilir. Alkol veya uyuşturucu etkisinde araç kullanma, trafik işaretlerine müdahale etme ya da trafik kurallarına aykırı davranışlar, bu suç kapsamında değerlendirilmektedir. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 179. maddesinde yer alan düzenleme, trafik güvenliğini tehlikeye sokan eylemleri kapsayan bir suç tipini ele almaktadır. Bu madde, trafik güvenliğini tehdit eden basit eylemleri ele alırken, 180. maddede ise suçun taksirle işlenme hali belirtilmiştir.
Trafik Güvenliğini Tehlikeye Atma Suçunun Kanuni Düzenlemesi
**TCK 179. Madde:**
Trafik güvenliği, kara, deniz, hava ve demiryolu taşımacılığı kapsamında ciddi bir öneme sahiptir. İşaretlerin yerlerinden kaldırılması, kullanılamaz hale getirilmesi, yanlış sinyaller verilmesi veya ulaşım yollarına bir engel konulması gibi fiillerle başka bireylerin hayatını, sağlığını veya mal varlığını tehlikeye atan kişiler, bir yıldan altı yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılabilir.
Ayrıca, ulaşım araçlarının hayatı, sağlığı veya mal varlığını tehlikeye sokacak şekilde kullanılması durumunda, fail üç aydan iki yıla kadar hapis cezasına çarptırılır. Eğer alkol ya da uyuşturucu madde etkisi altında araç kullanılıyorsa, ceza aynı şekilde uygulanır.
Suçun Soruşturma ve Kovuşturma Süreci
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunda şikayet koşulu bulunmamaktadır. Bu suçla ilgili soruşturma ve kovuşturma süreçleri re’sen yürütülür. Mağdur şikayetinden vazgeçse bile, soruşturma ve kovuşturma aşamaları devam eder. Bu noktada mahkemeler, maddi gerçeği ortaya çıkarma amacıyla gerekli incelemeleri kendiliğinden yapar.
Tutuklama Koşulları
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 100. maddesi kapsamında, suç şüphesini destekleyen somut delillerin varlığı halinde tutuklama kararı verilebilir. Ancak, işlenen suçun ceza üst sınırı iki yılı geçmiyorsa, tutuklama kararı verilmesi mümkün değildir. TCK’nın 179. maddesi gereğince, suçun cezası en fazla iki yıl hapis olduğundan, bu suç kapsamında tutuklama kararı çıkarılamaz.
Uzlaşma ve Seri Muhakeme Usulü
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu, uzlaşma kapsamı dışında bırakılmıştır. Bu nedenle, taraflar arasında bir uzlaşma sağlanması suçun düşmesine neden olmaz. Ancak, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 250. maddesi gereği, bu suç seri muhakeme usulüne tabi olabilir. Bu süreçte savcı, şüpheliye cezayı yarı oranında indirerek teklif sunar ve mahkeme bu teklifi onaylar.
Hukuki Değer ve Toplumun Korunması
Trafik güvenliğini tehdit eden bu suçta, kamu düzeni ve genel güvenlik korunmak istenmektedir. Kişilerin can güvenliği ve mal varlığı ile trafik düzeni bu suç tipiyle güvence altına alınmış olur. Failin trafik kurallarına aykırı eylemleri, toplumsal güvenliği tehdit ettiği için ceza gerektirir.
Alkollü veya Uyuşturucu Madde Etkisi Altında Araç Kullanma
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 48. maddesine göre, 1 promil üzerinde alkol tespit edilen sürücüler hakkında TCK’nın 179. maddesi uyarınca işlem yapılır. Alkollü araç kullanımı, trafik güvenliğini doğrudan tehlikeye atan bir eylem olarak kabul edilir. Bu suçun oluşması için kişinin alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle güvenli bir şekilde araç kullanıp kullanamadığının belirlenmesi gerekmektedir. Alkol miktarının güvenli sürüş yeteneğini ne derece etkilediği bilimsel verilerle değerlendirilmektedir.
Kırmızı Işık İhlali ve Makas Atma
Kırmızı ışık ihlali sonucu bir kaza meydana gelmişse, failin eylemleri ve tehlike oluşturup oluşturmadığına bakılır. Yargıtay, bu tarz durumlarda trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun oluşabileceğine hükmetmiştir. Benzer şekilde, makas atarak hız sınırlarının üzerinde araç kullanılması da diğer sürücülerin can ve mal güvenliğini tehlikeye attığı için cezalandırılabilecek bir eylemdir.
Görevli ve Yetkili Mahkeme
Bu suçla ilgili davalar Asliye Ceza Mahkemelerinde görülmektedir. 5235 sayılı yasa uyarınca, suçun ceza üst sınırı on yıldan fazla olmadığı için bu suç tipi Asliye Ceza Mahkemelerinin görev alanına girmektedir. Yetkili mahkeme ise suçun işlendiği yer mahkemesidir.
Cezai Yaptırımlar
TCK’nın 179. maddesi uyarınca, trafik güvenliğini tehlikeye sokan eylemlerde bulunan kişiler bir yıldan altı yıla kadar hapis cezasına çarptırılabilir. Ulaşım araçlarını tehlikeli bir şekilde idare eden kişiler ise üç aydan iki yıla kadar hapis cezası alabilirler. Alkol ya da uyuşturucu madde etkisi altında araç kullanılması halinde de aynı şekilde cezai yaptırım uygulanır.
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu, toplumsal düzen ve güvenliği koruma amacına yönelik bir düzenlemedir. Bu suç kapsamında cezalandırılabilir eylemler, bireylerin güvenliği kadar toplumun genel güvenliğine de yöneliktir. Failin kasıtlı ya da taksirle işlediği eylemler sonucunda hem kamu düzeni zarar görmekte hem de bireylerin can ve mal güvenliği tehlikeye atılmaktadır.
Bu suç, trafik işaretlerine zarar verme, alkol ya da uyuşturucu etkisinde araç kullanma gibi eylemlerle trafik güvenliğini tehdit eden davranışlar olarak tanımlanır. Bu tür ihlallerin cezai sonuçları da bulunmaktadır. Örneğin, trafik güvenliğini tehlikeye sokma hapis cezasıve trafik güvenliğini tehlikeye sokma para cezası gibi yaptırımlar bu suçun hukuki sonuçları arasında yer alır.
Peki, bu suç karşısında bir avukata ihtiyaç var mı? Trafik güvenliğini tehlikeye sokma avukat gerekir mi? sorusu, ihlal sonrası hukuki süreçlerin karmaşıklığına göre değişebilir. Ceza hukuku alanında uzman bir avukat, bu tür davalarda müvekkilini en iyi şekilde savunarak hak kayıplarının önüne geçebilir. Özellikle hapis cezası riski taşıyan durumlarda profesyonel hukuki destek almak son derece önemlidir.
Bu makalemizde, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu hakkında sıkça sorulan bu sorulara yanıt vermeye çalıştık. Eğer daha fazla bilgiye ihtiyaç duyuyorsanız Avukat Başbuğ Kürşad Safi ile iletişime geçebilirsiniz.